باب: السارق
حين يسرق.
6. ÇALARKEN HıRSIZIN HALİ
حدثني عمرو
بن علي: حدثنا
عبد الله بن
داود: حدثنا
فضيل بن
غزوان، عن
عكرمة، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (لا
يزني الزاني
جين يزني وهو
مؤمن، ولا
يسرق السارق
حين يسرق وهو
مؤمن).
[-6782-] İbn Abbas'ın nakline göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem "Zina eden kişi zina ettiği sırada mu'min olduğu halde
zina edemez. Hırsız kişi de hırsızlık ettiği sırada mu'min olduğu halde
hırsızlık yapamaz" buyurmuştur.
İmam Buhari bu konuda İbn Abbas hadisini zikretmişti. Bu hadisin
açıklaması HudCıd bölümünün baş tarafında yapılmıştı.
باب: لعن
السارق إذا لم
يُسَمَّ.
7. İSMİ AÇIKÇA SÖYLENMEDİKÇE HIRSIZ KİŞİYE LANET OKUMA
حدثنا عمرو
بن حفص بن
غياث: حدثني
أبي: حدثنا
الأعمش قال:
سمعت أبا
صالح، عن أبي
هريرة،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (لعن
الله السارق،
يسرق البيضة
فتقطع يده،
ويسرق الحبل فتقطع
يده).
قال الأعمش:
كانوا يرون
أنه بيض
الحديد، والحبل
كانوا يرون
أنه منها ما
يسوى دراهم.
[-6783-] Ebu Hureyre r.a.'in nakline göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Allah hırsız kişiye lanet etsin ki o bir miğfer çalar da o
nedenle eli kesilir, bir ip çalar o yüzden eli kesilir. "
A'meş'in ifadesine göre hadisi rivayet edenler, hadisteki
"beyda"nın demir miğfer ve "habl"in ip olduğunu ve bunların
içinde değeri birkaç dirhem olan çeşitli değerde olduğuni ifade etmişlerdir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buharl'nin kullandığı bu başlıktaki "hırsız" dan maksat,
belli olmayan hırsızdır. İmam Buhari böylece -daha önce açıklandığı üzere-
muayyen içki içen kimseye lanet okuma yasaklığı ile bu bölümde geçen hadisi cem
ve telif etmeye/ aralarında uyum sağlamağa işaret etmektedir. İbn Battal şöyle
demiştir: Hadise göre günah işleyen kimseleri isim isim belirtmek ve yüzlerine
karşı lanet okumak uygun değildir. Uygun olanı, onları caydırmak ve alıkoymak
için bu tür fiilleri işleyene genelolarak lanet okumaktır. Muayyen bir kişiye
Allah'tan ümit kesmemesi için lanet okumak isabetli değildir. İbn Battal şöyle
devam eder: İmam Buhari'nin maksadı buysa, bu isabetli değildir. Çünkü Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem içki içen kimseye lanet okumayı yasaklamış ve
kendisine gerekli ceza verildikten sonra "Kardeşinizin aleyhinde şeytanın
yardımcıları olmayınız" buyurmuştur. Bu konunun açıklaması az önce
geçmişti.
TIbı, burada lanetten maksat her halde kişinin hakir ve zelil
olmasıdır demiştir.
İyad ise şöyle demiştir: Bazı bilginler şer'ı ceza uygulanmadığı
sürece belli bir kişiye lanet okumaya cevaz vermişlerdir. Çünkü şer'ı ceza
(had) kefarettir. lyaz'a göre bu yaklaşım isabetli değildir. Zira Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem genelde lanet okumayı yasaklamıştır. Bunu muayyen
bir kişiye yorumlamak daha isabetli ve uygundur. Bazıları şöyle demiştir:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in günah işleyen kimselere laneti, o
fiil işlenmeden önce kendilerini sakındırmaya yöneliktir. Fiili işlediklerinde
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlar için istiğfar etmiş ve tövbekar
olmaları için dua etmiştir. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bir
kimsenin işlediği fiile karşılık ağır konuşup, lanet ettiği kimseye gelince, o
lanetin genel şartına dahildir. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
buyurmuştur: "Rabbimden o kişiye lanetimi kefaret ve rahmet kılmasını
diledim." Bu konu hakkında daha önce gerekli açıklamalarda bulunmuştuk.
Orada Müslim'in Sahih'inde kaydettiği üzere bu sözün Ianeti hak etmemiş kimse
hakkında söylendiğini açıklamıştık.
" 'el-habl'in ip olduğunu ve bunların içinde değeri
birkaçdirhem olan değerli çeşitleri olduğuni ifade etmişlerdir." Bu
hadisin ifade ediliş sebebi hırsızlığı kınamak, bu fiiHn iğrenç olduğunu
vurgulamak ve gerek az, gerek çok olsun hırsızlık fiilinin akıbetinin kötü olduğu
noktasında uyarıda bulunmaktır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem adeta şöyle
demektedir: Bir kişi değersiz bir miğfer ve eski püskü bir ip gibi basit bir
şeyi çalmayı adet haline getirdiğinde ve bunu sürekli yaptığında sözkonusu
alışkanlığın o kişiyi daha değerli bir şeyi çalmaya götüreceği şüphesizdir.
Çaldığı mal karşılığında hırsıza el kesilme cezası uygulanacak bir miktara
ulaşır ve eli kesilir. Sanki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle
demektedir:. Kişi bu fiilden kaçınsın ve hırsızlık karekterine hakim olmadan ve
bunu alışkanlık haline getirmeden önce onu bıraksın, böylece o fiilin kötü
sonucundan ve vahim sonucundan yakasım kurtarmış olur.
باب: الحدود
كفَّارة.
8. HADLER İN KEFARET OLDUĞU
حدثنا محمد
بن يوسف:
حدثنا ابن
عيينة، عن
الزُهري، عن
أبي إدريس
الخولاني، عن
عبادة بن
الصامت رضي
الله عنه قال:
كنا
عند النبي صلى
الله عليه
وسلم في مجلس،
فقال:
(بايعوني على
أن لا تشركوا
بالله شيئاً،
ولا تسرقوا،
ولا تزنوا -
وقرأ هذه
الآية كلها - فمن
وفى منكم
فأجره على
الله، ومن
أصاب من ذلك شيئاً
فعوقب به فهو
كفارته، ومن
أصاب من ذلك
شيئاً فستره
الله عليه، إن
شاء غفر له،
وإن شاء
عذَّبه).
[-6784-] Ubade b. es-Samit şöyle anlatmıştır: Bizler bir
mecliste Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında idik. Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizlere 'Allah' a (ibadette) hiçbir şeyi ortak
koşmamak, hırsızlık etmemek ve zina etmemek üzere bana bey'at ediniz"
dedi. Bundan sonra
"Ey Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem! İnanmış kadınlar,
Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek,
çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup
getirmemek ... hususunda sana bey'at etmeye geldikleri zaman biatlarını kabul
et"(Mumtehine 12) ayetini okudu. Sonra şöyle dedi: "İçinizden bu ahd
ve sözünde duran ın ecri Allah'a aittir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan
dolayı dünyada cezaya uğratılırsa bu ceza ona kefarettir. Bunlardan bir suçu
yapıp da yaptığı fiili Allah Teala örterse (onun işi de Allah'a aittir.) Allah
dilerse onu mağfiret eder, dilerse onu azaplandırır."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
İmam Buhari burada Ubade b. es-Samit hadisine yer vermiştir.
Ahmed b. Hanbel'in, Huzeyme b. Sabit'ten nakline göre Resulullah s.a.v.
"Kim bir günah işler ve bu günahın cezası kendisine uygulanırsa bu ona
kefarettir" buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, V, 214) Hadisin senedi
hasendir. Yukarıdaki hadisi Sahih-i Buharinin baş tarafında iman bölümünün
onuneu kısmında uzun uzadıya açıklamıştık.